Almanya denildiğinde ilk akla gelen şehirlerden biri olan Berlin, aynı zamanda ülkenin nüfus bakımından da en kalabalık kenti. Sanat, mimari ve kültürel zenginliği ile Avrupa’nın parlayan yıldızlarından biri olan bu kent, bir zamanlar Berlin Duvarı ile anılsa da günümüzde hala farklı toplulukları hoşgörüyle ağırlıyor. Berlin’i gezerken tarihi yapılar ve çağdaş izlerle aynı anda karşılaşırsanız şaşırmayın. Modern ile klasiğin keyifli birleşimi şehrin de dokusunu oluşturuyor. Geçmiş yüzyıllara göz kırpan bu zarif metropolde gezilecek çok yer ve yapılacak birçok aktivite var, ancak şehre ayıracağı süre kısıtlı olanlar için olmazsa olmaz ziyaret noktalarını yazının devamında okuyabilirsiniz. Berlin’de gezilecek yerler yazısını okumaya başlamadan önce Berlin seyahatinizde size yardımcı olacak konaklama ile ilgili bilgi almak için Berlin’de nerede kalınır yazımızda Berlin mahallelerini ve sizler için seçtiğimiz Berlin otellerini en ince ayrıntısına kadar öğrenebilirsiniz.
Brandenburg Kapısı
Almanya’nın en büyük yapılarından biri olan bu dev kapı, tüm dünya için barışı simgeliyor. 17. yüzyılda yapımı tamamlanan şehrin giriş kapısı, Berlin Duvarı’nın yıkılışına dair en ikonik fotoğraflarda fonda yer alıyor. İkinci Dünya Savaşı’nı mucizevi şekilde büyük hasar almadan atlatan Brandenburg, Berlin’i ziyaret eden yerli ve yabancı tüm turistlerin ilk durağı. Brandenburg için Almanya’nın Özgürlük Anıtı demek yanlış olmaz.
Reichstag
Tepesindeki dev kubbe ile ilginç bir mimari örneği olan bu yapı, aynı zamanda şehrin parlamento binası. 1894 yılında inşa edilen Reichstag, Hitler döneminde kullanılmamış ancak bu süre dışında her zaman önemli kararların imzalandığı bir nokta olmuş. Şehrin en kilit noktasında yerinizi alıp Berlin manzarasını izlemek isterseniz cam kubbeye çıkmak için birkaç gün önceden rezervasyon yaptırabilirsiniz. Bu linkteki formu doldurarak online rezervasyonunuzu yapabilirsiniz. Ziyaretiniz gün batımına denk gelirse seyir keyfiniz de iki katına çıkacaktır.
Berliner Dom
Herhangi bir Avrupa şehrini ziyaret edip de oranın kiliselerini görmeden dönmek olmaz. Berlin’de ise Almanya’daki tüm Protestan kiliselerinin başı durumunda olan Berliner Katedrali yer alıyor. Eklektik bir mimariye sahip olan bu dev yapı her yıl bine yakın etkinliğe ve konsere ev sahipliği yapıyor. Turistik açıdan her zaman canlı ve kalabalık olan bu dini merkezin bahçesi ise dinlenip yorgunluk atmak için birebir. Berliner Katedral’ini pazar ayini sırasında ziyaret ederseniz, buradaki ruhani havayı daha iyi hissedebilirsiniz.
Alexanderplatz
Şehrin en ünlü meydanlarından biri olan Alexanderplatz, yerel halk tarafından kısaca Alex olarak adlandırılıyor. Şehrin ünlü televizyon kulesinin de yer aldığı bu meydan için şehrin alışveriş ve ticaret merkezi denilebilir. Tezgahlar, kafeler ve dükkanlar arasında keyifli birkaç saat geçirmek adına Alex’i ziyaret edebilirsiniz.
Fernsehturm
Alex meydanında yer alan televizyon kulesinin orjinal adı Fernsehturm. 1969 yılında tamamlanan bu kule, 368 metre yüksekliğinde. Kulenin tepesinde ise şehir manzarasını izleyebileceğiniz bir seyir terası mevcut. 200 metrenin üzerindeki yüksekliği ile Berlin’in en yüksek bar ve restoranını da içerisinde barındıran Fernsehturm, Berlin turunuzun unutulmazlarından olmaya aday.
Yahudi Müzesi
Berlin’i dolaşıp da İkinci Dünya Savaşı’nı, Hitler’i ve Nazileri anmamak mümkün değil. Korkunç trajedilere tanıklık eden bu şehirde Yahudi Almanların anısına yapılan bir müze de mevcut. İki binadan oluşan müzenin bir bölümü eski bir mahkeme salonuyken ikinci bölümü restorasyon aşamasında eklenen modern bir yapı.
Holocaust Memorial
“Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı” olarak bilinen Holocaust; 6 milyon insanın anısına yapılmış. Savaştan yaklaşık 60 yıl sonra inşa edilen bu anıt, soykırımla ilgili detaylı bilgi almak isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden biri.
Checkpoint Charlie
Berlin’e gelip de şehrin bu sembolik kontrol noktasındaki askerleri selamlamamak olmaz. Soğuk Savaş döneminde Berlin Duvarı’nın üzerindeki üç geçiş noktasından biri olan C Kontrol Noktası, aslında Allied Müzesi’nde sergileniyor. Bu replika ise mizansen olarak iki askerin başlarında Birleşik Devletler’e ait bayraklarla beklediği bir yer.
East Side Gallery
Yılda 3 milyonu aşkın ziyaretçisi olan bu açık hava sanat galerisinin dünyada başka bir örneği yok. Galeri Berlin Duvarı’nın 1316 metrelik parçası üzerinde yer alıyor. Doğu Yakası Galerisi’nde tüm dünyadan sanatçılar 101 ayrı duvar resmiyle savaş karşıtlığını sanata yansıtıyor.
Pergamonmuseum
Berlin’de Müzeler Adası olarak bilinen bir bölge var ve içerisinde onlarca farklı müze bulunuyor. Türkiye’de Bergama Müzesi olarak bilinen Pergamonmuseum da, bu adanın kesinlikle görülmesi gereken sanat evlerinin başında geliyor. Bergama’dan Almanya’ya getirilen Zeus Sunağı ve Babil’in İştar Kapıs, müzedeki kalıcı serginin en nadide parçalarını oluşturuyor.