Sadece Fransa’nın değil, pek çok insanın rüyalarının da tek bir başkenti var: Paris. Işıl ışıl caddeleri, kahve ve kruvasan kokan sokakları ve Eiffel Kulesi’nin gölgesindeki romantik akşamlarıyla Paris, ölmeden önce mutlaka ziyaret edilmesi gereken şehirlerin başında geliyor. Paris’te gezilmesi gereken o kadar çok nokta var ki bu güzel şehre ilk gidişinizde en az 4 gün ayırmalısınız. Henüz kalacak yer ayarlamadıysanız okumaya başlamadan önce Paris’in popüler ve güvenilir bölge ve mahallelerini anlatan Paris’te nerede kalınır yazımıza göz atmanızı öneririz.
Eiffel Kulesi
Paris’te gezilecek yerler listesinin ilk sırası 1889 yılından bu yana hep aynı. Eiffel Kulesi, Fransız Devrimi’nin 100. yılı anısına, tonlarca demir ve çelikten inşa edilen dev bir yapı. Aynı yıl düzenlenen EXPO fuarında da giriş kapısı olarak kullanılan kule, ilk kez sergilendiği dönemde şehri çirkinleştirdiği yönünde tartışmalara bile neden olmuş. Ancak dünyanın geri kalanı aynı fikirde olmayacak ki Eiffel, her yıl yaklaşık 7 milyon insan tarafından ziyaret ediliyor. 300 metrenin üzerinde yüksekliğe sahip olan Eiffel Kulesi, 3 ana bölümden oluşuyor. İlk bölüm, kulenin tanıtımının yapıldığı bir müzeye ev sahipliği yaparken, ikinci bölümde lüks bir restoran bulunuyor. Üçüncü bölüme çıkarak ise seyir terasının keyfini sürebilirsiniz. 1665 basamaktan oluşan kulenin tüm bölümlerine, merdivenle ya da asansörle erişim mevcut.
Notre Dame Katedrali
1345 yılında yapımı tamamlanan Notre Dame Katedrali, hem şehrin hem de Fransa’nın en önemli dini yapısı. Katedralin içinde kutsal ve değerli eşyalar sergilenirken, dışının da muhteşem bir mimariye sahip olduğunu belirtmek gerekiyor. Katedral, iki asimetrik kuleye, devasa bir ön cepheye ve arkadan bakıldığında bambaşka bir tasarıma sahip. Dünyanın en çok ziyaret edilen yerlerinden olan bu katedrale uzun kuyrukların sonunda giriliyor, ancak bu deneyim için elbette beklemeye değer. Ayrıca bilet alarak kulelere de çıkmanız mümkün. Ziyaretinizi Pazar gününe denk getirirseniz, buradaki ruhani havayı daha iyi hissedebilirsiniz.
Louvre Müzesi
Dünyanın en büyük müzelerinden biri olan Louvre, bahçesindeki cam piramit ile ziyaretçilerini karşılıyor. Günde ortalama 20 bin ziyaretçi ağırlayan müze, 73 bin metrekare alan üzerine kurulu. Müzede, hepsi aynı anda sergilenmese de, 350 binden fazla eser mevcut. Müzedeki tüm eserlere aynı gün içinde zaman ayırmak mümkün değil ancak gidenlerin mutlaka gördüğü bir başyapıt var: Mona Lisa. Müzenin içinde Antik Mısır’dan Fransız Heykelleri’ne, Antik Yunan’dan İslam Sanatı’na çeşitli koleksiyonları bir arada bulmak mümkün.
Seine Nehri
Şehrin merkezini dolaşmanın en keyifli yolu, Seine Nehri üzerinde bir tekne turuna çıkmaktan geçiyor. Nehir turu boyunca kentin önemli yapılarını farklı açılardan inceleyebilir; tekneden yapılan anonslar ile her biri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz. Seine Nehri Turu, bahar aylarında güzel havanın tadını çıkarmak için de bir fırsat. En bilinen turlar Bateaux Mouches firması tarafından düzenleniyor ve yaklaşık 1 saat 15 dakika kadar sürüyor.
Champs-Élysées (Şanzelize) Caddesi
Türkçe okunuşu Şanzelize olan cadde, Paris’in kuzeybatısında yer alan bir cazibe merkezi. Concorde Meydanı’ndan başlayan cadde Zafer Takı olarak da bilinen Arc de Triomphe ile son buluyor. Yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği Şanzelize’de; lüks butikler, sinemalar, tiyatrolar, ünlü Lido Kabaresi, kafeler ve restoranlar bulunuyor. Şehirdeki yeni yıl etkinliklerinin büyük bölümüne ev sahipliği yapan cadde aynı zamanda 1975 yılından bu yana ünlü Fransa Bisiklet Turu’nun da son etabı.
Montmartre
“Ressamlar Tepesi” olarak da adlandırılan Montmartre, Paris’in en gözde semtlerinden biri. Sokaklar boyu sanatın ve sanatçının yer aldığı bu tepeyi turlarken Pablo Picasso, Salvador Dali ve Vincent Van Gogh gibi ünlü isimlerin de bir zamanlar burada yaşadığını öğreniyorsunuz. Kendinizi bambaşka bir dünyada hatta dev bir film platosunda gibi hissederseniz şaşırmayın. Bunda pek de haksız sayılmazsınız zira ünlü “Amélie” filmi gerçekten de bu bölgede çekilmiş. Füniküler ile ulaşımın mümkün olduğu tepeden ayrılmadan önce; sokak sanatçılarından kendi karikatürünüzü çizmelerini istemeyi unutmayın.
Sacré-Cœur Bazilikası
Montmartre tepesinde yer alan bazilika, İsa’nın Kutsal Kalbi anlamını taşıyor. Haç şeklindeki mimarisi dört kubbeye sahip olan bazilikanın kubbelerine çıkmak mümkün. Şehrin en yüksek ikinci yerinde bulunan konumu nedeniyle Sacré-Cœur, manzara severler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Kilisenin beyaz travertenleri şehrin pek çok farklı noktasından izlenebilir. Kilise içerisinde 19 ton ile dünyanın en ağır çanı ünvanına sahip Çan Kulesi bulunuyor.
Paris Disneyland
Paris’i çocuklarıyla ziyaret edenler için mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında Disneyland gelir. Her sabah 10’da kapılarını açan Disneyland Park ve Walt Disney Studios’da eğlence ve şovlar akşamın geç saatlerine kadar sürüyor. Sadece girişte bilet ücret ödeyerek içerideki herşeyden ücretsiz faydalanabiliyorsunuz. Hem metro hem otobüs hem de kendi aracınız ile Disneyland’a ulaşmanız çok kolay.