Plasebo Etkisi Nedir?

İnsan beyni, son derece karmaşık, garip ve manipülasyona açıktır. Plasebo etkisi, bunun klinik olarak test edilmesi ve onaylanması anlamını da taşır. Beynin bazı durumlarda, kendini korumak için nasıl sapmalara uğradığı, oldukça ilginç bir durum. Benzeri birçok deneyde de görüldüğü üzere, beyin, bazen fiziksel gerçeklerden saparak, fantastik olarak görülebilecek uygulamalara imkan sağlıyor.

Plasebo etkisi, en basit anlamıyla, klinik anlamda hiçbir etkisi olmayan, yararsız bir ilacın, hastaya o ilacın yararlı olduğuna dair telkinler sonucu, ilacın gerçekten işe yarayabilmesi ve hastalık için yararlı olması durumudur. Birçok kez deneyi yapılmış bu etki, gerçekten yararsız bir ilacın hatta bazen basit bir şekerin, hasta onun durumu için çok yararlı bir ilaç olduğunu düşündüğü takdirde, onu nasıl iyileştirebileceğini gösteriyor. Tedavi umudunu kaybetmiş birçok kanser hastasında yapılan çalışmalar, bu yöntem sonrasında tedavide gelişme sağlanması sonucunu getirmiştir.

Plasebo etkisi nedir

Plasebo Etkisinin Tarihi

Tarihçesine baktığımızda, 14. Yüzyıla kadar gitmemiz gerekiyor. Bu dönemdeki cenaze törenlerinde, aile üyeleri yerine, profesyonel yas tutucular görevlendirilebiliyor. Bu insanlara verilen isim olan, Latince ‘’memnun etmeliyim’’ anlamına gelen ‘’Plasebo’’ kelimesi, ilk defa bu şekilde kullanıldı. Modern tıp tarihinde ise, ilk defa 1785 yılında George Motherby tarafından yayımlanan, Yeni Tıp Sözlüğünde görüldü. Plasebo-kontrollü ilk deney, John Haygarth tarafından, 1801 yılında yapıldı.

Tıp dünyasında bu etki, hastalıklarda bir etken olarak görülse de, uzun süre pek önemsenmedi. 1955 yılında, Henry Beecher tarafından yayımlanan ‘’Kuvvetli Plasebo’’ adlı makaleye kadar. Bu makaleye göre, tedavi sürecinin yaklaşık %35.2’si, Plasebo etkisine dayanıyor. Tabi ki bu kadar kesin bir oran verilmesi pek de gerçekçi değil, zira etki aralığı %15 ile %75 arasında değişebiliyor. Ayrıca, doktorun fazla ilgilendiği hastalarda, etkinin daha fazla görülmesi, kırmızı hapların beyaz haplardan daha etkili olması gibi durumlar da mevcut. Depresyon hastalarında yapılan çalışmalarda, Plasebo etkisinin antidepresanlar kadar etkili olduğuna dair tezler öne sürüldü ve bu konu, hala sıcaklığını koruyarak, tıp dünyasında tartışılmaya devam ediyor.

Bu etki üzerine yapılan çalışmalar, Ivan Pavlov’un adıyla özdeşlemiş olan, ‘’koşullu şartlanma’’ kavramını hatırlatan cinsten. Örneğin; Turin Üniversitesi’nden Fabrizzio Bendetti’nin hastası üzerinde uyguladığı bir denemede, acı içinde kıvranan hastaya morfin enjekte eden doktor, bir süre sonra morfin yerine, basitçe, hastanın bilgisi dışında, tuzlu su enjekte ettiğinde, hastanın yine de acı çekmediğini gördü. Ancak sonraki denemede, enjektörün içine, morfini bloke eden nalokson maddesi koyduğunda, bu sefer acının hiçbir şekilde geçmediğini gördü. Tıp dünyasında hala sırrı tam olarak çözülememiş bu gerçek, en garip olaylar arasında görülüyor.

Exit mobile version