1990 ‘larda anlık mesajlaşma ve mailleşme popülerleştiğinde tahmin edilenin aksine işler kolaylaşmıyor tam tersine sürekli açılan konuşma pencereleri günlük işleri zorlaştırıyordu.
Ancak ofisteki genç çalışanlar bundan etkilenmiyordu tam tersine mesajlaşmaya, mailleşmeye sanki önceden beri yapıyormuşcasına uyum gösteriyorlardı. Aynı anda pek çok şeyi yapabiliyorlardı.
Acaba aynı anda pek çok işi yapmak gerçekten bir avantaj mı?
Her gün iş ortamımızda çalışırken e-maillerle, telefon mesajlarıyla, toplantılarla boğuşuyoruz yani bir şekilde kesintiye uğruyoruz. Günümüzde pek çok ofis açık ofis mantığıyla bizi anında gelişen diyalog ortamına ve aynı anda pek çok işi yapmaya teşvik ediyor.
Ancak araştırmalar gösteriyor ki aynı anda pek çok işi yapmak çalışmanın verimini düşüyor, beynimizi yoruyor. Aynı anda birçok işi yaptığımızı düşünsek de aslında böyle olmamakta, beynimiz sürekli bu işler arasında gidip geliyor.
Bu da zamanla beynin bilişsel becerisini düşürüyor. Çalışanlar tarafından bakarsak; dağınık beyin sendromu yüzeysel düşünmeye, yaratıcılık eksikliğine, hatalara ve gereksiz bilgiyi eleyememeye neden oluyor.
Oysa belli bir iş üzerinde yoğunlaştığımızda ise daha fazla iş yapıyoruz çünkü beynimiz bir anda tek bir iş yapabilmemiz için uyarlanmış. Aynı anda pek çok işi yapmayı alışkanlık haline getirdiğimizde stresimiz ve depresyon riski artıyor, entelektüel kapasitemiz azalıyor.
Dağınık Beyin Sendromunu Aşmak İçin Tavsiyeler
- Odaklanmayı sağlayacak bir ortam yaratın. Kapısını kapatabileceğiniz bir yer bulun ve e- posta, telefon uyarılarını kapatın.
- Toplantıya sadece kalem, kağıt ve gündemle gidin.
- Zamanınızı ve işlerini bölerek, kümeleyin.
- İnsanları size hangi saatlerde arayabileceklerine dair bilgilendirin, gerekirse uyarın.
-“Ofiste ne kadar çok zaman geçirirseniz o kadar iyi bir çalışansınız.’’ İnancı yanlış. Uzmanlara göre giriş ve çıkışlarda kart basmak, birtakım özel imkânların sunulduğu ofis ortamları sizi ofiste daha fazla tutmak için kurulan tuzaklar. Sanayi döneminde bile insanların şimdikinden daha az çalıştığını söyleyebiliriz, o zamanki çalışanlar saatlerini doldurduklarında evlerine giderlerdi. Evlerine döndüklerinde işle bağlantıları kesilirdi. Şimdi ise e- maillerimiz ve akıllı telefonlarımızla dış dünyayla iletişimimizi kesmemiz mümkün değil.