Kediler, çok sevdiğimiz, inanılmaz tatlı, bir yandan evlat gibi baktığımız için sorumluluk duygumuzu geliştirecek, bir yandan da bizi sevgiye doyuracak hayvanlar. Özellikle yavru kediler, tatlılıkları, gülümsemeleri, daha doğrusu her halleriyle gönlümüzü fetheden, düşündüğümüzde bile yüzümüzde gülümseme belirmesine sebep olan varlıklar. Ne kadar oyuncak gibi görülseler de, aslında onlar da birer canlı ve her canlı gibi, onların da bakıma ve özene ihtiyaçları var.
Yavru kedi bakımı, özelikle alaka ve özen gerektiren bir durum. Yavru kedi bakımı nasıl yapılır, henüz sahiplenilen bir kedi, nasıl rahat ettirilir, onun sağlığı nasıl korunur, gibi sorular, oldukça önemli noktalara işaret eder. Sevgili dostlarımızı rahat ettirmek için, onlarla her açıdan ilgilenmek gerek.
Evinizde Yapacağınız Düzenlemeler
Siz evinize alışkınsınız, çevreyi tanıyorsunuz, ama kedi için aynı durum söz konusu değil. İlk günler, muhtemelen onun için karmaşık ve zor olacaktır. Kedinin evinize konuk olduğu ilk günlerde, kendisi muhtemelen etrafındaki eşyaları, biraz tuhaf ve bazen oldukça büyük bulacaktır. Çevresindeki eşyalar ve öğreneceği birçok korkutucu şey olduğunda, onun için en güvenilir yer, rahat bir yatak olacaktır. Bir evcil hayvan mağazasından yatak satın alabilir ve hatta sağlam bir karton kutu bile kullanabilirsiniz. Ancak hepsinden önemlisi, sıcak ve huzurlu, kuru ve hava akımından uzak olması gereklidir. Kedinin kullanacağı yatak, sıcak ve rahat olmalıdır.
Evinize konuk olduğu ilk geceler, aynı zamanda, annesi ve kardeşlerinden uzakta geçirdiği ilk geceler olacaktır. Yavru kediler tek başına uyumaya çabuk alışabilirler, ancak başlangıçta, kardeşlerinin sıcaklığını hatırlatması için, yatağın altına bir sıcak su şişesi koyabilirsiniz.
Evinizde, yeni misafirinize uygun değişiklikler yapmanız, evdeki eşyaların ona zarar vermemesi açısından, çok önemlidir.
Örneğin, evde onun aşağı düşebileceği ya da kaçabileceği pencereleri kapatmalısınız. Eve henüz geldi ve hala korkuyu üzerinden atabilmiş değil. Bu korkutucu deneyim için, onu alıştırmanız gerek.
Elektrik kabloları gibi, ona zarar verebilecek şeyleri saklamalısınız. Elektrik kablolarını çiğneyebilir ve elektrik akımına kapılabilirler.
Saksı çiçeklerinin tümünü saklamalısınız. Bütün saksı çiçekleri, kediler için zehirlidir.
Beslenme Düzeni
Birincil önlemleri aldıktan sonra, şimdi mamasını düşünebilirsiniz. Eğer önceki sahibini tanıyorsanız, onun kullandığı mamayı öğrenin. Çünkü yeni mamaya alışması zaman alacaktır ve kediler bu konularda baskıya gelebilecek hayvanlar değiller. Eski sahibinden mamayı öğrenebilirseniz, onu kullanmaya devam edin. Başka bir mama konusunda ısrarcıysanız, yeni mamayı 3-5 gün kadar, eski mamanın içine karıştırıp verin. Bir süre sonra yeni mamaya alışacaktır ve artık sizin verdiğiniz mamayla beslenebilir.
Yavru kedi büyüdükçe, beslenme ihtiyacı artacaktır. Hareket kabiliyeti arttıkça, bunu beslenmesiyle takviye etmek ve güçten düşmemesini sağlamak gerekir. Bu yüzden, beslenmesi oldukça önemlidir. Piyasada, iki tip mama var. Yaş ve kuru mamalar. Kuru mama, yemek kabına kolaylıkla konabilecek ve gün içinde istediği zaman yiyebileceği mamalardır. Ama konservede satılan yaş mamalar, tazeliklerini çabuk kaybedebilirler. Bu yüzden, gün içinde, ayrı öğünler halinde vermeniz, yararlı olacaktır.
Tüy Bakımı
Bir başka önemli nokta da; yavru kedilerin tüy bakımı. Değişik uzunluklarda tüyleri olmakla birlikte, kedinizin tüylerine düzenli bakım yapmanız, midesinde oluşacak ve ona çok acı çektirecek tüy yumaklarının oluşumunu engeller. Kedinizin uzun tüyleri varsa, her gün taramanız gerekir. Yumuşak bir fırçayla, yavaş ve nazikçe taramanız gerekir. Kısa tüyleri varsa, onları da başından başlayıp, yavaşça çekerek, kuyruğuna kadar fırçalamalısınız. Unutmayın, tüy tarama işlemi, kediniz için sadece bir zorunluluk değil, büyük bir hazdır aynı zamanda. Siz onun tüylerini okşarcasına tararken, o da sevginin ve taranmanın verdiği hazla, inanılmaz mutlu olacaktır.
Göz Sağlığı
Kedinin göz bakımı, sağlıklı gelişim için en önemli aşamalardan birisidir. Gözlerin daima mukustan korunması gerekir, zira göz enfeksiyon kapabilir ve enfeksiyonlar çoğunlukla, mukus yoluyla geçer. Bunun için, steril bir mendille, temizlik yapabilirsiniz. Bu temizlik, ilerleyen zamanlarda, üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı göz kayıplarını önler.
Banyoda özellikle dikkat edilmesi gereken şey, yüz temizliği öncesinde, göz kapağının üstüne, oftalmolik koruyucu özelliği olan merhem sürülmesi ve fazla şampuanla yıkanmaması. Kedinizi gereğinden fazla şampuan kullanarak yıkarsanız ya da iyi durulamazsanız, gözleri tahriş olabilir. Öte yandan, tüylerin kornea ile temasını da engellemeli, bunun için, göz çevresindeki tüyleri uzaklaştırmalısınız.
Kedinize evde göz bakımı yapmak için, başını ışığa doğru çevirin ve gözlerinin içine bakın. Gözleri temiz ve berrak, göz çevresi beyaz olmalı. Göz bebekleri de, eşit büyüklükte olmalı. Kedinin gözlerini yavaş ve nazikçe, yukarı aşağı itin. Göz kapaklarının içi, pembe olmalı. Kırmızı veya beyaz olması, normal bir durum değil.
Kedinin gözlerinde bir rahatsızlık olduğunu; akıntı, sulanma, göz kapağının içinin kırmızı veya beyaz olması, gözlerin iç tarafında kabuk bağlanması olması, gözyaşlarından dolayı, tüylerin yapışmış olması, gözlerini açamaması, göz renginde bulanıklık veya değişim, gözle görülür biçimde belli olan üçüncü bir göz kapağı gibi belirtilerden anlayabilirsiniz. Bunlardan herhangi birini gördüğünüzde, veterinere gitmeniz gerekir.
Karşı karşıya kalınabilecek her sorunda olduğu gibi, göz hastalıkları durumlarına karşı da alınabilecek en iyi önlem, kedinizi sürekli gözlemlemeniz. Herhangi bir hastalık belirtisi ortaya çıktığında, vakit geçirmeden doktora gitmelisiniz.
Kedilerde yaygın görülen hastalıklar arasında; konjoktivite, üçüncü göz kapağı oluşumu, kornea iltihabı, katarakt, glokom, göz şişmesi, retinal hastalıklar, sulanmış gözler gibi rahatsızlıklar mevcuttur. Bu hastalıklar, gözler dikkatli bir şekilde incelendiği ve gözlemlendiği zaman fark edilebilecek belirtilere sahip, eğer erken teşhis ve tedavi edilmezse, ölümcül seviyeye varabilecek sorunlardır. Kedinizin gözlerini sürekli gözlemlemeli, olağan dışı etkileri not etmeli, aşılar ve bu tip etkiler konusunda, kesinlikle veteriner hekiminize danışmalısınız. Aşı yaptırmak kadar, kedinizi kontrol etmeniz de önemlidir.
Aşı Takvimi
Kedinizin sağlığı için en önemli noktalardan birisi de, aşıdır. Aşı, hem kedinizin sağlığı, hem de sizin sağlığınız ve varsa evdeki diğer insanların ve hayvanların sağlığı için de, son derece önemlidir. Kediler her ne kadar güçlü olsalar da, ölümsüz veya korumalı değillerdir. Onların da hastalığa yakalanma riskleri vardır ve düzenli aşı, onları bu risklere karşı korumak için, son derece önemlidir.
Aşı yaptırmadan önce, dikkat etmeniz gereken bazı durumlar var. Dişi kedilerin, çiftleşmeden önce, leukemia aşısını yaptırmış olmaları gerekir ve hamile kalması durumunda, kedinizi aşıya götürmemelisiniz. Kediniz hasta olmamalı ve süt emen yavru kedinizi, sütten kesilmeden önce aşıya götürmemelisiniz.
Bunun yanında, aşı olduktan sonra, kedinizi stres yaratacak durumlardan korumalısınız. İstirahat etmesini sağlamanız yararlı olacaktır, zira aşıdan sonra, hafif rahatsızlık, iştah kaybı, hafif ateş, hareket kaybı gibi yan etkiler görülebilir. İlk saatler, gözlemlemek açısından oldukça önemlidir. Bu saatlerde, beklenmeyen bir yan etki oluşması durumunda, acilen doktora götürmelisiniz. Ayrıca, aşı yerini kontrol etmelisiniz, çünkü aşıdan sonra, çok düşük bir olasılık da olsa, tümör oluşma riski mevcut. Bu tümör, aşıdan 2 ay sonra oluşabilir.
Yaptırmanız gereken aşılar, karma aşı (FCV-FHV-FPV), Leukemia, Kuduz gibi, her yıl tekrarlanması gereken, dikkat edilmemesi durumunda, ölümcül hastalıklara yol açabilecek öneme sahip önlemlerdir.