Obsesif Kompulsif Bozukluk (Takıntı Hastalığı) Nedir? Nasıl Anlaşılır?

Anksiyete türünden bir hastalık sayılan OKB, insanları sürekli tekrarlanan düşünce ve davranışlar döngüsüne hapseden ve günlük hayattaki en basit adımlarını zorlaştıran bir hastalıktır. Bu hastalığa sahip kişiler başa çıkamadıkları, kontrol edemedikleri stres, korku, düşünceler ya da görüntüler nedeniyle huzursuz olurlar. Bu da bazı ritüelleri acil olarak gerçekleştirme ihtiyacına neden olur. Böylece bu tarz düşünceler belirdiğinde sürekli aynı ritüelleri tekrarlamak gerekir. Bu ritüeller kişiye göre değişir ve kişinin günlük rutinini etkileyerek saatlerinden çalar.
Bu takıntıya sahip kişiler saplantılarının gerçek olmadığının farkındadırlar, gerçek dışı sanrılar gördüklerini de bilirler ancak kendilerini, durduramazlar.

En Yaygın OKB Belirtileri Nelerdir?

OKB ‘nin serotonin eksikliğine bağlı olarak ebeveynden çocuklara geçtiğine dair bilimsel kanıtlar olsa da bu hastalığı tetikleyen bazı stres yaratıcı çevresel faktörler de vardır. Örneğin; taciz, sevilen birinin kaybı, iş veya okul ile ilgili değişiklikler vb. gibi ilişkilerle ilgili kaygıya sebebiyet veren tüm durumlar kompulsif bozukluğa neden olabilir.

OKB Nasıl Anlaşılır?

Takıntının yanı sıra kirlilik ve temizlik duygusunu çok yoğun yaşarlar. Bu sendroma sahip kişiler genellikle çevreden kan, tükürük, mikrop gibi kirlerin bulaşacağını sanır. Sürekli yeterince temiz olmadıklarını düşündüklerinden saatlerce duş alıp tekrar tekrar ellerini yıkayabilirler.

Nasıl Tedavi Edilir?

Maalesef obsesif kompulsif bozukluk kendi kendine düzelmez ilaç tedavisi ya da bilişşel davranış terapisi alınmasıdır. İlaç tedavisinde genel olarak antidepresanlar verilirken, bilişsel tedavi yönteminde kişilerin ritüellerini gerçekleştirmeden korkularıyla yüzleşmeleri ve zamanla bu ritüellerden vazgeçilmesini sağlamaktır.
Takıntılı kişiler düşünce ile oluşan sıkıntıyı gidermek için sürekli tekrarlayan, kendilerine özel ritüeller olarak adlandırdığımız davranışlarda bulunurlar. Yakınlarının başlarına kötü bir şey geleceğini düşünüp buna engel olmak için ritüelini tekrarlayarak bu tarz düşüncelerden kendini uzaklaştırmayı dener.
Sayı sayma ve biriktirme de bu takıntının en belirgin işaretlerindendir. Yolda yürürken kaldırım taşlarını sayma, günlük işleri yaparken örneğin kapıyı kapatırken belirli bir sayıya kadar sayma ya da o sayı kadar kapıyı açıp kapatma, saatleri, dakikaları ve saniyeleri saymayı bunlara örnek verebiliriz. Aynı şekilde bu takıntıya sahip yeteri kadar alanı olmadığı halde işe yaramayan (gazete, vazo gibi) pek çok eşyayı biriktirme, asla atamama veya simetriye gereğinden fazla takılma davranışı görülebilir.

Exit mobile version