Detoks, Latince kökenli, vücuttaki toksit (zehirli) maddeleri, dışarı atmak için yapılan uygulamalara verilen genel addır. Vücudumuza her gün, biz ne kadar dikkatli ve titiz olsak da, sayısız miktarda mikrop girebiliyor. Vücudun bunlara maruz kalması, insanın hem yaşam kalitesinin düşmesine, hem vücudunun yıpranmasına, hem de sağlıksız yaşamasına sebep oluyor. Vücutta biriken bu maddeleri dışarı atmak için de, öncelikle beslenme alışkanlıklarında ufak değişiklikler yapmak gerekiyor.
Beslenme, temel bir ihtiyaç olmasının yanında, vücudu canlandıran, enerji veren, aynı zamanda insan psikolojisine de inanılmaz derecede etkisi bulunan bir eylemdir. Eski çağlardan beri, birçok felsefi ekol ve dini inanış, insanın beslenme alışkanlıklarına özel bir önem göstermiştir. Özellikle doğu felsefesinde, insanın vücutta ağırlık yapan gıdalardan kaçınması, kolay sindirilebilen ve vücudu yormayan besinleri tercih etmesi gerektiği öğütlenmiş ve uygulanmıştır. Manevi basamakları tırmanmanın ve vücudun dinginlik kazanmasının temel yollarından birisi, damak zevkine göre değil, vücudun ihtiyacına ve yararına göre beslenmek olarak belirlenmiştir. Herhalde bunca ekolün ve insanın, beslenmeye önem vermesi boşuna değildir.
Detoks gerçekten de, aslında sadece kısa bir dönemi ve o dönemde yapılan faaliyetleri değil, hayatın her dönemini, her alanını kapsayan bir etkinlik olmalıdır. Yapılan pek çok araştırma, insanın hem tükettiği besinler, hem de maruz kaldığı modern yaşam koşulları nedeniyle, vücudun kaldırabileceğinin üstünde toksit, zehirli maddeye maruz kaldığını ortaya koyuyor. Bu maddeler, sadece beslenmeyle ortaya çıkmıyor ve sadece beslenme ile ilgili sorunlar ortaya çıkarmıyor.
Örneğin; baş ağrısı, sırt ağrıları, sık sık soğuk algınlığına yakalanmak, yorgunluk, eklem ağrıları, burun kaşıntısı, sinirlilik, deri döküntüleri, öksürük, uyku hali, deri kızarıklıkları, göğüs hırıltısı, gözlerde iritasyon, uykusuzluk, bulantı, boğaz ağrısı, savunma sisteminizde yavaşlama, baş dönmesi, hazımsızlık, boyun tutulması, değişken ruhsal yapı, anoreksiya, sinüslerin tıkanması, anksiyete, ağız kokusu, dolaşım bozukluğu, ateş, depresyon, kabızlık gibi pek çok rahatsızlığın temel sebebi, içinde bulunduğumuz yaşam koşullarıdır.
Vücudumuzu Nasıl Korumalıyız?
Öncelikle, soluduğunuz havayı ve solunum şeklinizi optimize etmeniz gerekiyor. Temiz bir hava solumalı ve diyaframınızı kullanarak, dolu dolu nefes almalısınız. Aynı zamanda, kandaki oksijen miktarı, detoksu doğrudan etkileyen bir durumdur. Çünkü var olan en etkili antioksidan, oksijendir. Toksik maddeler, oksijenle birleştirilerek vücuttan atılır ve sindirdiğimiz besinlerin hücrelere taşınması kan aracılığıyla gerçekleştiğinden, kanımızın temiz olmasını sağlamak, son derece önemlidir.
Nasıl Beslenmeliyiz?
Bunun yanı sıra, beslenme alışkanlıklarınızı düzenlemelisiniz. İçinde fazlaca zehirli ve zararlı madde bulunan besinleri tüketmek, yine vücudunuzu ve yaşam kalitenizi kötü etkileyecektir. Detoks sırasında bol bol su içmeniz önerilir, ancak içtiğiniz suyun asitlik derecesinin ne kadar temiz ve toksit maddelerden uzak olduğu da, oldukça önemlidir. İdeal ph derecesi, 7.35 ile 7.60 arasında olmalıdır.
Yediğiniz gıdalar kadar, bu gıdaları pişirme yönteminiz de oldukça önemlidir. Kızartma yapmamaya, yağı aşırı ısıtmamaya özen gösterin. Haşlama ya da buharda pişirme usullerini tercih edin. Ayrıca pişirme yapılan kapların paslanmaz çelik, cam veya porselen olmasına dikkat edin.
Detoksun beslenmeyle ilişkisi olduğu açık ama bu uygulama sadece beslenmeyle sınırlı değil. Yaşam tarzı değişiklikleri, stresten uzaklaşma, aşırı yorgunluk gibi durumlardan kurtulmak gibi, önemli ayakları var. Doktor kontrolünde, çeşitli otel ve benzeri yerlerde detoks yapabileceğiniz gibi, evde kendi imkânlarınızla da bu işlemleri uygulayabilirsiniz.
Sıcak Su Ve Masajın Rahatlatıcı Etkisi
Sıcak suyun ve su ile masajın faydaları büyük. Ayrıca ölü derilerinizden arınarak gözeneklerinizi açtığınız takdirde toksinlerden daha kolay kurtulabilirsiniz. Cilde kuru fırça ile yapılan masaj kan dolaşımını hızlandırarak, ciltteki oksijen oranını arttırır. Cildiniz ve iç organlarınız için çok yararlıdır. Küveti su ile doldurup, evde detoks yapmak istediğinizde cildi tahriş eden zararlı kimyasallar içeren sabunlar yerine, papatya, biberiye, okaliptüs ve adaçayı gibi doğal yağlar kullanmayı tercih etmelisiniz. Ayrıca banyonuza yarım bardak içme sodası ve/veya deniz tuzu da ilave edebilirsiniz.
Ayrıca, detoks çayı gibi özel tarifler yoluyla, vücudunuzun yenilenmesini hızlandırabilirsiniz. Vücuda ve belirli organlara yararlı meyveler, baharatlar ve sebzeler kullanılarak hazırlanan bu çaylar, yenilenme sürecinizi hızlandıracaktır. Bunun yanında, yeşil çay ve ada çayı gibi bitki çayları da, oldukça faydalı değişimler meydana getirecektir.