Reklamlar, aslında bir ürünü pazarlamak için yapılmasına rağmen, bazen ürünün bile önüne geçebilir, aklımıza kazınabilir. Bu aslında bilinçli yapılan bir şeydir. Pazarlanmak istenen bir ürün için yapılan, akılda uzun süre kalacak bir reklam yapılması, kafaya takılan bir müzik, bir türlü istense bile unutulmayan replikler, o ürünü unutmamızı engeller ve bizi o ürünü tercih etmeye yönlendirir. Bu açıdan bakıldığında, reklam filmleri, üzerlerinde çok düşünülen, kısa süreli olmaları nedeniyle, çok fazla mesajı, çok kısa bir sürede vermeyi gerektiren, oldukça zor yapımlardır. Dünya’da yapılan bazı pazarlama teknikleri ve reklam filmleri var ki, yıllar geçmesine rağmen, bir türlü aklımızdan çıkmıyorlar. Türkiye’nin de unutulmayan reklam filmleri var. Çoğumuzun çocukluk döneminde akılda kalan, bir yandan nostalji yaşatan, bir yandan da o ürünü kullanmışsak eğer, hatıraları tekrar gözümüzün önüne getiren, her açıdan romantik ürünlerdir.
Arçelik – Ben Çelik, Arçelik
Arçelik firmasının, iki binli yılların başında yaptığı reklam ise, firmanın adını, reklamın sloganına harika bir şekilde uyarlayarak, ismin akılda kalmasını sağlamasıyla hatırlanıyor. ‘’Ben çelik, Arçelik, ya sen kimsin?’’ repliğiyle aklımızda kalan reklam, hem gerçekten görsel açıdan çok başarılı bir yapım, hem de pazarlama teknikleri bakımından, harika bir örnek. Bunun yanında, reklamları olay örgüsüyle beraber veren, birkaç kısa film halinde çekilen reklamlar, hem hikaye nedeniyle, hem de reklamların arasındaki süreklilik sayesinde, markanın akılda kalması açısından oldukça başarılı bir çalışma.
Kola Turka
Kola Turka ilk çıktığı zamanlarda, dünya çapında yayılmış rakipleri karşısında tutunması, oldukça zordu. Herkes tarafından bilinen Coca Cola ve Pepsi gibi diğer firmaların karşısında, iyi bir pazarlama tekniğiyle, yerini alması gerekiyordu. Bunu yapmak için, ‘’Türk malı kola’’ fikrini uygulamaya sokarak, Türkiye dışında geçen reklam filmleri yaptılar. Örneğin, bir filmde, görünümünden dolayı Teksas filmlerindeki barları hatırlatan bir mekanda, Amerikalı birinin Kola Turka içmesi sonrasında Türkçe konuşması, Türkiye’den bahsetmesi, Türk kültürüne ait haraketler yapmasıyla ‘’Türk malı’’ fikrini vurgulayan ve markayı akılda kalıcı hale getiren, kaliteli bir yapım.
Garanti – 12 Dev Adam
Yine çocukluk zamanlarından beri akıllarımızda kalan bir başka reklam, Garanti bankasının, Türkiye Basketbol milli takımıyla yaptığı ‘’12 Dev Adam’’ reklamı. Eskiden beri basketbolu destekleyen banka, dünya şampiyonası öncesi, milli takımı öne çıkaran bir reklamla, hem basketbola olan ilgiyi artırmayı, hem de markayı tanıtmayı hedefledi ve bunu başardı. Milli basketbolcuların rol aldığı reklam, oyuncuların uzun boyları üzerinde dönen espriler, hala akılda kalan, ‘’uh-ah dev adam, 12 Dev Adam’’ müziğiyle, bir türlü akıllarımızdan çıkmayan müziği ile pazarlama tarihinde ve akıllarımızda yerini edindi.
Akbank – Ayrı Dünyaların İnsanları
Akbank’ın, Sevgililer Günü için çektiği ‘’Ayrı Dünyaların İnsanları’’ reklam filmi, birbirinden çok farklı bir çiftin, evlendikten sonra boşanmak zorunda kalmasının anlatıldığı, sonunda ise, ne kadar farklı olsalar da, aynı yerde buluştuklarının, buluştukları yerin ise Akbank olduğunun vurgulandığı bir film. Her kesimden, her yaşam tarzına sahip insanın, Akbank’ı tercih ettiğinin anlatıldığı reklam, hem klasik pazarlama filmlerinin dışına çıkan hikayesi, hem de güçlü vurgusuyla, hala akıllarda kalmayı başarıyor.
MFÖ – Şapkasız Çıkmam Abi
1990’lı yılların en bilinen ve en sevilen müzik gruplarından birisi olan Mazhar Alanson-Fuat Güner-Özkan Uğur (MFÖ) üçlüsünün yer aldığı BP reklamı, başarılı müzisyenleri kullanarak, yine başarılı bir pazarlama stratejisi uygulanan reklamlardan. Unuttukları konsere yetişmeye çalışan müzisyenlerin, araçlarının benzini bitmek üzereyken, yakınlardaki BP istasyonuna gitmeleri ve yolda Mazhar Alanson’un sürekli ‘’ben şapkasız çıkmam abi!’’ demesi, bu reklamın unutulmazları arasında.
Garanti – Başka Bir Arzunuz?
Yine Garanti bankasının başarılı pazarlama örneklerinden birisi, ‘’başka bir arzunuz?’’ repliği ile akıllarda kalan ve Güven Kıraç’ın oynadığı reklamı, unutulmayan reklam filmleri arasında. Havalimanına yetişmek için taksiye binen bir adamın, Güven Kıraç’ın canlandırdığı taksicinin, her şeyi planlı şekilde yapması, istediği her şeyi sağlaması, hatta arabadayken havalimanını arayıp (reklamın çekildiği dönemde cep telefonu kullanımının yaygın olmaması ve telefonun arabaya entegre edilmiş, aslında ev telefonu görünümünde olması ilginç) uçağın rötar yapacağını öğrenmesi karşısındaki şaşkınlığını anlatan ve banka hizmetinin kalitesini vurgulayan bir reklam.
Turkcell – Ben Özgürüm
Turkcell’in, Nil Karaibrahimgil’in canlandırdığı ‘’Özgür Kız’’rolünün adıyla pazarladığı reklam filmi, seri halinde çekilen ve o dönemlerde gençliğe yönelmeyi amaçlayan firmanın, bu mantığı ve amacı çok başarılı bir şekilde pazarlamasını sağlayan, unutulmaz bir örnek. Doğada tek başına, köyler, ormanlar aşan bir kadının, gezgin olması, tam anlamıyla özgürlüğü yaşamasını konu alan reklam, müziğiyle de akılda kaldı. İlerleyen yıllarda genç Turkcell servisinin reklamını yapmak için de, ‘’biz üniversiteliyiz’’ sloganı ile çekilen reklam, gençlere yönelik pazarlama stratejisinin bir sonraki adımı oldu.
Doritos – Sahtekar Seri Reklamları
Cem Yılmaz’ın, Gora adlı sinema filmiyle aynı yıl çekilen Doritos reklamları, daha çok usta komedyenin replikleri ve zekice kurgusu ile akılda kalan, yine süreklilik sayesinde unutulmayan, seri filmlerdi. Doritos cipsleri korsan üretmeye çalışan, ‘’sahtekar’’ biri rolünde karşımıza çıkan Cem Yılmaz, reklam boyunca yaptığı zeki göndermeler ve espriler ile, reklamın hala hatırlanacak nitelikte olmasını sağladı.
Opet – Asfalt Ağladı Be
Yine Cem Yılmaz’ın oynadığı Opet reklamı, özellikle ‘’asfalt ağladı be!’’ repliği ile akıllarımıza kazınan, bir kısmımızın çocukluğunun, bazılarımızın da ilk gençliğinin, eğlenceli hatıralarından birisi. Yakıtlarının kaliteli ve yüksek performans sağlayan yapısını vurgulamak isteyen Opet firması, arabalar ve hız üzerinden ürünü pazarlamak için tasarlanmış reklamlar ve yine Cem Yılmaz’ın müthiş oyunculuğu, zekice esprileri ile yıllar geçse de unutulmayacak bir pazarlama projesi yaratmış.
Derby – Ali Desidero
Derby tıraş bıçaklarının aklımıza kazınmasını sağlayan, sıra dışı, garip ve oldukça başarılı reklam filmleri serisi. Vapurda tıraş bıçağı satarak geçimini sağlayan bir aile babasının anlatıldığı reklam, Ali Desidero adlı, sözü geçen aile babasının ve oğlunun muazzam sakal ve bıyık kesimleriyle akıllara gelen, komik ve şirin filmler halinde aklımızda kaldı.
Alo – Çok Çalışmam Gerek Anne Çok
Deterjan firmalarının reklamlarında, genelde, çok işi olan, uzun süre dışarıda kalmak durumunda olan ‘’aile babası’’ veya ‘’okuyan çocuk’’ karakterlerine destek olmaya çalışan ‘’anne’’ figürü ve onun yardımcısı olan, rakiplerinden belli özellikleriyle ayrılan, çamaşır deterjanları vardır. Alo firmasının bu reklamı, türünün ilk ve en başarılı örneklerinden, klasik bir reklam filmi.
Telsim-Yılmaz Erdoğan
2001 yılında çekilen Telsim reklamlarının bir bölümü, Yılmaz Erdoğan’ın bir davete giderken, karşısına çıkan ayakkabı boyacısı çocukla yaşadıklarını anlatan, komik ve sıcak bir film. Yılmaz Erdoğan’ın doğal davranışları, işçi rolündeki çocuğun yöresel ağız ile birlikte, oldukça şirin hareketleri, bu filme dair unutulmayan detaylar. 1 dakikalık bir film olmasına rağmen, sürpriz unsurunu da kullanan Telsim, masraflı ve güzel bir reklam çıkarmış.
Eti- Bir Bilmecem Var Çocuklar
Tekerleme şeklindeki şarkısıyla akıllarımızda kalan, çocukluğumuzun inanılmaz eğlenceli bir parçası olan reklam filmi. Yıllarca, farklı oyuncular, farklı senaryolar ile birlikte, hep aynı şarkı ve melodi kullanıldı ama hem güncelliğini hiç kaybetmedi, hem de her zaman eğlenceli, hoş bir reklam olarak aklımızda kaldı.
Tofita
Bir yarışma ile oyunculuk hayatına başlayan Beren Saat’in, tek mekanda çekilen, ‘’Tofita yer misin?’’ cümlesindeki tonlama ile akıllarda kalan, kısa ve başarılı reklam filmleri serisi olan videolar, yıllardır akıllarda kalmayı, özgün senaryo ve başarılı oyunculuklarla başardılar.
Molped – Molped’iniz var mı?
Tuba Büyüküstün, Yasemin Ergene gibi ünlü aktrislerin oynadığı reklam filmi, genç kızların, gördükleri reklam afişi ile eğlenmek için, sokaktan geçenlere ‘’Molped’iniz var mı?’’ sorusunu sormaları ve sonunda girdikleri mağazada, Hülya Avşar ile karşılaşmalarını konu alıyor. ‘’Delikanlı kızlar, Molped kullanırlar’’ sloganı da, alt metne yerleştirilen öğelerden birisi.