Kolajen insan vücudu tarafından üretilen ve insan vücudunda yer alan bir proteindir. Lifli protein olarak adlandırılan Kolajen insan sağlığı için oldukça önemlidir. Temel görevi iskelet ve kas sistemi arasındaki bağları güçlendirmek, cilt dokusunu korumak – bakımını yapmak ve sıkılaştırmak olan proteinin, dokuların beslenmesi ve güçlendirilmesi gibi görevleri de bulunmaktadır. Sağlıklı ve genç kalmak olgusuyla yakından ilgisi olan kolajen proteininin üretimi maalesef 30’lu yaşlardan itibaren azaltmaktadır. Kolajen tedavileri ve kolajen içeren besinler yardımıyla üretimi arttırmak ve yaşlanmayı yavaşlatmak mümkün mü?
İnsan vücudu tarafından doğal olarak üretilen Kolajen dış görünüş ile de yakından ilgilidir. Cildin yenilenmesi, gergin durması, kırışıklıkların önüne geçilmesi gibi tüm detaylar kolajen tarafından yönetilmektedir. Her insanda aynı oranda kolajen üretiminden maalesef bahsedilemez. Bu nedenle çevremizde gördüğünüz ve yaşını hiç belli etmeyen, yani oldukça genç görünen kişilerin vücutlarında bol miktarda kolajen üretimi olabilir.
Kolajen Nasıl Artırılır?
Vücudun kolajen üretimini arttırmak mümkün olduğundan yaşam tarzınızda yapacağınız birkaç değişiklikle bu proteini arttırmanız mümkün hale gelmektedir. Bunun nasıl olabileceğini merak ediyorsanız vakit kaybetmeden açıklamaya başlayalım. Kolajen üretim miktarını artırmak için öncelikle sağlıklı beslenmeniz gerekiyor. Bunun yolu yağlı yiyeceklerden vazgeçmek olmalıdır. Doğru oranda yağ tüketmeniz gerekiyor, yani yiyeceklerin içerisindeki yağ oranı kolajenin üretimini etkilemektedir. Ayrıca düzenli spor yapmak, yürüyüş yapmak vücudun tüm fonksiyonlarının sağlıklı çalışmasına katkı sağlayacaktır.
Doğal yollarla kolajen üretimini arttırmak için kolajen içeren besinler mutlaka günlük diyetinizde yer almalı. Kolajen arttırımını sağlamak için hap, iğne gibi kolajen tedavilerine de başvurabilirsiniz. Cilt için tip 1 ve tip 3 kolajen, eklem sağlığı için tip 2 kolajen desteği alabilirsiniz. Ayrıca kolajen içeren kremler ve serumlar dışarıdan destekleyici tedavi yöntemi olarak oldukça etkilidir.
Kolajen içeren Besinler
Tüketilen besinlerin kolajen açısından farklı değerlere sahip olduğunu belirtmek gerekir. Kolajen için yüksek değerlere sahip olan besinlerden bahsederek kolajen nerelerde bulunur sorusunun da cevabını verelim. Bu besinlerin başında sebze grubu gelmektedir. Yeşil yapraklı sebzelerin hemen hemen hepsinde kolajen bulunmaktadır. Ardından meyve grubu gelmektedir. Kırmızı renkli meyvelerde de yüksek oranda kolajen bulunmaktadır. Böğürtlen, çilek, ahududu kırmızı elma, kırmızı erik, şeftali gibi meyveleri düzenli şekilde tüketmeye çalışın.
Kış aylarında yoğun olarak tüketilen kuşburnu da kolajen açısından zengin içeriğe sahiptir. Yine kış aylarının vazgeçilmezleri olan mandalina ve portakal yüksek kolajen değerine sahiptir ve genel olarak C vitamini grubunun kolajen içerdiğini ifade etmek mümkündür. Avokado meyvesi de kolajen ve elastin üreterek cildin erken yaşlanmasını engeller. Avokadoyu maske yaparak da kullanabilirsiniz.
Yukarıdaki sebze ve meyveler incelendiğinde bunları ezberlemek zor olabilir. Fakat dikkat ederseniz lifli besinlerin kolajen barındırdığını görebilirsiniz. Zaten yazımızın başında lifli protein olarak adlandırıldığından bahsetmiştik. Lifli gıdaların tüketilmesinin sağlık açısından olumlu sonuçlar doğurduğu hemen hemen herkes tarafından bilinmektedir.
Elastin Nedir? Ne İşe Yarar?
Elastin adı verilen bir diğer proteinin Kolajen ile birlikte çalıştığını hatırlatarak devam edelim. Elastin, vücut dokusunun gergin ve sıkı durmasını sağlamaktadır. Elastin ve kolajenin yeterli miktarda bulunduğu bir vücudun kısaca özellikleri;
- İskelet sistemi ve kas sistemi sağlıklı çalışır
- Kasların ve liflerin sağlamlığı artar
- Cildin parlak ve gergin durmasını sağlar
- Kırışıklık oluşumunun önüne geçer
Yukarıda sayılan özelliklerdeki vücutta yüksek miktarda kolajen ve elastin üretildiği ifade edilebilir. Ama bilinmesi gereken bir diğer nokta ise kişinin vücuduna ne kadar iyi baktığı ile ilgilidir. Vücudunuzda elastin ve kolajen üretiminin artmasına engel olabilecek durumlar meydana gelebilir.
Sigara kullanmak vücudunuz için sayısız zarara yol açar. Halk arasında sigara kullananların cildinin daha çabuk yaşlandığını söylemini duymuşsunuzdur. İşte bunun sebebi sigaranın elastin ve kolajen proteinlerine zarar vermesinden kaynaklanmaktadır. Sigaranın verdiği zarar sonucunda yukarıda yazılan özelliklerde bir vücuda sahip olamayabilirsiniz.
İnsan vücudunda milyonlarca ölü hücre bulunuyor. Bu hücreler doku üzerinde bulunup ve her banyo sırasında dokudan ayrılırlar. Banyo yapma sıklığının az olması durumunda doku üzerindeki ölü hücre sayısı da fazla olacaktır. Bu durum dokunun kendini yenileme süresini geciktirecek ve yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmaya başlamasına sebep olacaktır.