Boza denilince akıllara soğuk bir kış akşamında, ellerinde çanlarla boza diye bağıran sokak satıcıları gelse de, değişen kültürle birlikte artık bozayı çoğunlukla market raflarında görebiliyoruz. Buna rağmen boza, geleneksel yerini koruyup bize eskiye dair bir çok şey hatırlatmaya devam ediyor.
Boza, aroması yoğun ve keskin bir Türk içeceği olup bazı kişilerin damak tadına hitap etmeyebilir. O nedenle genelde bozayı ilk defa tadanlar bu içeceği ya çok severler ya da pek sevmezler. Bazı kişiler de sadece bozanın faydaları için çok sevmeseler de yine de tüketirler. Yüzyıllardır yeme-içme kültürümüzde önemli bir yeri olan bozayı gelin daha yakından tanıyalım.
Boza Nasıl İçilir?
Boza; su, şeker ve darı irmiğinden üretilen bir kış içeceğidir. Boza en çok Eylül-Mayıs ayları arasında tüketilir. Eski zamanlarda köşe başı bozacılarında satılan, sokakta sıklıkla içilen bir kış içeceğiydi. Halen bazı semtlerde akşamları gezerek boza satanları duysak da uzun yıllardır marketlerde şişelenmiş şekliyle alınıp içilir hale geldi.
- Boza kış aylarında tüketildiği için bilmeyen pek çok kişi tarafından sıcak içilen bir içecek gibi algılanır. Oysa boza soğuk içilir. Bozaya tarçın ve sarı leblebi çok yakışır. Tarçın toz halinde, sarı leblebi ise taneleriyle atılmalıdır.
- Boza mayhoş tada sahip koyu kıvamlı bir içecektir. Koyu kıvamı sebebiyle bardaktan direkt içmeye alternatif olarak kaşıkla da içilebilir.
- Boza +4°C’ de buzdolabında muhafaza edildiğinde 4-5 gün açıldığı zamanki tadını korur. Bazıları bozanın ekşimiş halini daha çok sever. Bozayı aldıktan sonra buzdolabında daha fazla bekletirseniz ekşi şekilde içebilirsiniz. 15 güne kadar buzdolabındaki bozayı içmenizde bir sakınca yoktur.
Bozanın tarihçesi:
Türklerin en eski içeceklerinden biri olan bozanın ilk nerede bulunduğu ve nasıl yayıldığı konusunda çeşitli söylentiler bulunmaktadır. Bozanın tarihçesi ile ilgili elimizde bulunan en somut bilgiye Evliya Çelebinin 17. yüzyılın başlarında kaleme aldığı seyahatname adlı eseriyle ulaşıyoruz. Bu kaynakla, dönemin İstanbul’unda binin üzerinde boza dükkanının olduğunu hatta bu dükkanlarda üç bin kadar esnafın çalıştığı bilgisine varabildiğimiz gibi yine bununla birlikte Osmanlı döneminde içine afyon katılarak ve fazla mayalandırılmış bozaların satıldığı bozahanelerin olduğunu da öğrenebiliyoruz.
Bozanın içinde ne var? Bozanın tadı nasıldır?
Genellikle darıdan veya bulgurdan üretilen, koyu kıvamlı olan ve özellikle kış aylarında tüketilmesi önerilen bozanın ağızda bıraktığı o mayhoş tat bir çok kişi tarafından beğenilmektedir. Koyu kıvamı sebebiyle bardaktan direkt içmeye alternatif olarak kaşıkla da içilebilir. Daha önce bozayı hiç tatmadıysanız zaman kaybetmeden denemenizi şiddetle öneririz. Bu öneride bulunmamızın en başlı sebeplerinin biri bozanın saymakla bitmeyen faydaları gelmektedir.
Bozanın faydaları nelerdir?
Boza, içerdiği B vitamini ve zengin mineralleri sayesinde sizi kış aylarında gripten koruyabildiği gibi emziren annelerin süt üretimine de hatırı sayılır bir katkıda bulunur. Bunun yanında enerji verici olması, hazmı kolaylaştırması ve zihin açması gibi faydalarını sıralamak da mümkündür ve bu nedenlerle sporcular tarafından tercih edilir.
Peki bozanın bu kadar faydası üzerine bir de nasıl üretildiğini merak ediyorsanız sizlere kısaca açıklayalım.
Boza nasıl yapılır?
Çok büyük kazanlara koyulan irmik, yaklaşık bir buçuk saat boyunca suyla hamur kıvamını alana kadar kaynatılıyor. Soğumaya bırakıldıktan sonra tekrar suyla uzun bir süre büyük karıştırıcılarla karıştırılıyor ve oluşan karışım süzülerek ham boza elde ediliyor. Yaklaşık yüzde yirmi oranında toz şeker eklendikten sonra üstünde küçük hava kabarcıkları olana dek mayalanmaya bırakılıyor. Daha sonra boza, kendi kıvamını aldıktan sonra şişelere doldurulup paketleniyor ve raflardaki yerini alıyor.
Boza nerede içilir?
Hazır olarak bu şekilde hazırlanan bozayı içmek için tarihi bir yer önerecek olursak o da herkesin bildiği gibi Fatihteki Vefa Bozacısıdır. Tarihi tekrar yaşarken lezzeti meşhur olan bu bozayı keyifle yudumlayabilirsiniz. Mekanda bozanın yanında leblebi vermiyorlar. Onun için leblebiyi karşı dükkandan Vefa Leblebicisinden alabilirsiniz.
Evde boza nasıl yapılır?
Bozayı hazır olarak tüketebildiğiniz gibi evde kendi bozanızı da yapabilirsiniz. Size sunacağımız kolay bir tarifle de bu lezzeti yakalamanız mümkün. Evde boza yapımı için öncelikle gerekli olan malzemeler:
- 6 çay bardağı kalın bulgur
- 3 çay kaşığı hazır maya
- 2 yemek kaşığı toz şeker
- 25 çay bardağı oda sıcaklığında su
- 1 çay bardağı pirinç veya darı irmiği
İlave olarak;
- 3-4 bardak toz şeker
- Sarı leblebi yada fındık
- Toz tarçın
Evde Boza Yapımı
Boza nasıl içilir sorusunun cevabını tüm detaylarıyla anlattık. Eğer evde boza yapmak isterseniz bozanın kıvamını tutturmanın çok da kolay olmadığını söylemekle başlayalım. Denemek isterseniz oldukça keyif alabileceğiniz bir uğraş olduğunu da göreceksiniz. Evde denemeler yaparak lezzetli ve kıvamlı bir boza hazırlayabilir sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.
- Bulguru; pirinç veya darı irmiğiyle suda haşlayın.
- İnce tel bir süzgeçle süzün ve posasını alın.
- Süzülen suyun içine soğuduktan sonra mayayı, iki kaşık şekeri ve bir bardak suyu karıştırıp bulgur lapasının üstüne dökün. Ağızını sıkıca kapattıktan sonra güneş görmeyen bir yerde yaklaşık yirmi dört saat mayalanmaya bırakın.
- Arada karıştırarak oluşan hava kabarcıklarını dağıtın.
- Daha sonra geri kalan şekeri üstüne ilave ederek bir süre daha bekletin. Şeker miktarını damak tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.
- Burada dikkat etmeniz gereken en önemli şey mayalamayı oda sıcaklığında ve güneş almayan bir yerde yapmanızdır. Boza +4°C’ de buzdolabında muhafaza edildiğinde 4-5 gün boyunca açıldığı zamanki tadını korur. Bazıları bozanın ekşimiş halini daha çok sever. Bozayı aldıktan sonra buzdolabında daha fazla bekletirseniz ekşi şekilde içebilirsiniz. 15 güne kadar buzdolabındaki bozayı içmenizde bir sakınca yoktur.
- Boza kış aylarında tüketildiği için bilmeyen pek çok kişi tarafından sıcak içilen bir içecek gibi algılanır. Oysa boza soğuk içilir. Bozaya tarçın ve sarı leblebi çok yakışır. Tarçın toz halinde, sarı leblebi ise taneleriyle atılmalıdır. Sarı leblebi sevmeyen biri iseniz tercihinizi leblebi yerine fındıktan yana da kullanabilirsiniz.
Boza her ne kadar günümüz de eski popülerliğini yittirmiş gibi gözükse de müdavimleri olduğu sürece uzun yıllar varlığını sürdürmeye devam ettirecektir. Afiyet olsun.
bozahanelerin oluşu çok ilginç şaşırdım
Bir konu hakkinda bu kadar mi guzel bilgi verilir. Cok tesekkurler kaleminize, emeginize saglik..
Güzel yorumunuz için biz teşekkür ederiz.
Çok güzel bir anlatım sağolsun.
harika yerinde içim tarihi kokusu harika.
Merhabalar boza yapımında bende bir katkıda bulunmak istiyorum.
Raflarda satılan bozanın tadı herzaman bi baskadır. Evde bulgur ve pirinçle yapılan boza ile o tadı yakalamak imkansız maalesef. Birçok deneme sonunda darı irmiği bulamadıgımdan dolayı mısır kırıgı da ekleyerek yaptım ve sonuc mukemmel oldu. Sizlerde evde yapacaksınız mısır kırıgı yoğun olmak şartıyla denemenizi tavsiye ediyorum. Başka bi püf noktası da mayalama işini maya yerine eski boza ile yapmak ekşimeyi orantılı kılıyor. Soğuk yerde mayalayınca(mesela balkonda) ağır kokuyla karsılasmıyorsunuz.Pişirirken içine iki elma soyup haslarsanız beraberinde mukkemmel bir tat oluyor. Denemek isteyenlere şimdiden afiyet olsun…
elma klasik boza tadini mahvetti. hic alakasiz bir sey elma bozada. Oldu olacak peynir koysaydin. Senin tarifinle cok kötü oldu. Adminin anlatimiyla bir harika. tesekkurler admin